17 Eylül 2010 Cuma

Kinyas , Kayra ve Hayat.

*Ama biliyorum, izin vermeyecek insanlar rahatça kendimizi yok etmemize.Arkadaş olacaklar, aşık olacaklar.Sırdaş kesilecekler başımıza.Robinson'un bile yanına Cuma'yı veren dünya , üzerinde yaşayan bütün insanları tanıştırma gibi hastalıklı bir saplantıya sahipken uzak kalmamız çok zor olacak gündüzün ve gecenin seslerinden.Ve o yeri bulana kadar gideceğiz Kinyas'la.Benzin bitene, nefesimiz tükenene kadar değil!O yeri bulana kadar...

*İnanırsam bir gün boyun eğerim iyiliğe.Ama matbaadan çıkmış bir kitaba inanmamı beklemek, zekamla alay etmek dışında benden insanın kötülüğünü de unutmamı beklemek olur.Tanıdığım o iğrenç türü de unutursam bir gün, inanırım elbet yazılanların hepsine.
Dürüst olalım...Dinler ve Tanrılar!Hepsi ben ölünceye kadar.

*Ne ölüm, ne de hayat! Hiçbiri kovalamıyor beni rüyalarımda.Hiçbirinin eli bana değmiyor.Çünkü ellerim ceplerimde hiç olmadıkları kadar.Varlığıma nedensizlikten delirdim ben.Hiçbir nedeni kendime yakıştıramadığımdan.Hepsini giydim.Hiçbiri olmadı.Hepsi dar geldi.İnansaydım herhangi birine , uğruna gerekirse dünyayı kan gölüne çevirirdim.Okyanuslar kırmızı olurdu.Pıhtılaşmış kanlardan siyah dağlar yükselirdi.Ama inanamadım.Bir türlü inanamadım.Bütün hayat bir illüzyon.Benim gibi, Kayra gibi.

2 yorum:

  1. Yazıyı tekrar tekrar okudum... Betimlemeleriniz çok kuvvetli. Stiliniz gerçekten çok güzel. Tebrikler !

    YanıtlaSil
  2. Hakan Günday'a bu övgüler:D okumanızı öneriyorum :)

    YanıtlaSil